ÇÖLYAK HASTALARINDA HAMİLELİK DÖNEMİ
Halk arasında çok bilinmemesine rağmen çölyak hastalığı çok yaygın görülen bir hastalıktır. Ülkemizde yaklaşık olarak her yüz kişiden birinde çölyak hastalığı görülmektedir. Bununla birlikte çölyak, bazı yanılgıları da beraberinde getirmektedir. Birçok insan çölyak hastalığına sahip bir kadının hamile kalamayacağını ya da sağlıklı bir bebek dünyaya getiremeyeceğini düşünmektedir. Korkulanın aksine çölyaklı kadınların düzenli hekim kontrollerini ihmal etmedikleri ve diyetlerine tamamen bağlı kaldıkları sürece hamile kalmalarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Çölyaklı birçok anne adayı hastalığı kontrol altında tuttukları sürece sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirebilmekte ve bebeklerini sağlıklı bir şekilde büyütebilmektedirler.
GERİ DÖNÜŞÜ YOK!
Öte yandan tedaviyi aksatmak geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilmektedir. Tedavi görmeyen çölyak hastaları yedikleri yiyeceklerdeki besinlerden yeterince yararlanamazlar. Bu nedenle, tanı konmamış ya da tedavi görmeyen bir çölyak hastası hamile kaldığında gıdalardaki besin maddeleri yeterince emilemediği için anne ve bebeğin besinsiz kalma riski ortaya çıkmaktadır. Halihazırda kansızlık, hamilelikte sık rastlanan bir durum olduğundan, yeterince besin alamayan anne adayı için çok daha riskli bir durum oluşmaktadır. Vücudu desteklemek için ağız yoluyla alınan vitaminlerin emilimi de sağlanamamaktadır. Bu durumda anne adayının yaşam kalitesi düşmekte, bebeğin hayati fonksiyonları tehdit altına girmektedir. Bu durum daha da ilerleyip tedaviye başlanmadığı taktirde düşüğe neden olabilmekte ya da düşük doğum kilolu ve zamanından önce, prematüre doğum riskiyle karşı karşıya kalınabilmektedir. Demir ve folik asit ihtiyacı çölyak hastalığı olan hamile kadınlarda daha fazla görülmektedir. Bu durumda, çölyaklı anne adaylarında düşüğün yanı sıra demir eksikliği anemisi de görülebilmektedir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Çölyak hastası kadınların sağlıklı bir hamilelik süreci geçirerek daha sonrasında oluşabilecek sıkıntıları önlemek için yapabilecekleri en önemli şey gluteni tamamen hayatlarından çıkarmak olacaktır. Bu sayede bağırsakları iyileşmeye ve besinlerin emilimlerini yeniden sağlayabilmeye başlayacaktır. Besin emilimi sağlıklı bir şekilde gerçekleşen çölyaklı hamilelerde besin ve mineral alımı düzelecek ve süreç normalleşecektir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta hazır alınan gıdaların etiketlerinin çok iyi okunarak gluten içermediğinden emin olunduktan sonra vitamin ve mineral yönünden de yeterli olup olmadığının kontrol edilmesidir. Hamilelik sürecinde bol bol vitamin ve mineral ihtiyacı duyan çölyak hastaları için bol miktarda sebze tüketilmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir. Dere otu, kabak gibi sebzeler demir ve lif yönünden zengindirler. Kabak özellikle çölyak nedeniyle oluşan enflamasyonu azaltıcı etkisinden dolayı ağrıları azalttığı çalışmalarca desteklenen bir sebze olmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, unutulmaması gereken en önemli konulardan bir tanesi ise düzenli bir şekilde doktor kontrolüne gitmektir. Bu sayede doktor rehberliğinde sağlıklı bir hamilelik süreci geçirilebilecektir.